Prof. Dr. Levent Peşkircioğlu, 1966 yılında Ankara’da doğmuş, ilk ve orta öğrenimini TED Ankara Koleji’nde tamamlamıştır. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, 1995 yılında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde üroloji uzmanı ünvanını almıştır.

PROF. DR. LEVENT PEŞKİRCİOĞLU

25 Yıl boyunca Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışan Dr. Peşkircioğlu, 2007 yılında Üniversite Profesörü ünvanını almıştır. Tıp Fakültesi Eğitim Başkoordinatörlüğü ve Dekan yardımcılığı görevleri yapan Dr Peşkircioğlu, Türk Androloji Akademisinin kuruluşunda görev almış ve Genel Sekreterlik görevlerini yürütmüştür.

Sertleşme sorununda şok tedavisi son yıllarda altın standart haline gelmiştir. Türkiye’de özellikle 40 yaş üzerinde sıklıkla görülen sertleşme problemi oldukça sık görülen ürolojik bir problemlerdir. Farklı nedenler ile açığa çıkan sertleşme probleminde tedavi yöntemlerinin başında ESWT şok dalga tedavisi gelmektedir.

Sertleşme sorunu veya peyroni hastalığı (penis eğrilik ve ağrısı) tedavisinde son yılların yüz güldürücü pratik bir tedavi seçeneğidir. Hangi hastanın ne süre ile ve ne derecede yararlanabileceğini anlamak için bu tedaviyi Avrupa Üroloji Birliği' nin önerdiği şekilde penis damarsal yapısını değerlendirerek doppler ultrason takibi ile yapıyoruz...

...

İdrarda kanama önemlidir ve sebebi ortaya koyulmalıdır. Görüntü yöntemleri ve gerekirse mesane içinin gözle kontrol edildiği sistoskopi işlemi ile mesane içindeki iyi ya da kötü huylu oluşumlar tespit edilerek tedavi edilebilir. Çocuk sahibi olamayan çiftlerde bunun nedeni %50 oranda erkekten kaynaklanmaktadır. Bu nedenlerin büyük kısmı saptanabilir ve tedavi edilebilir nedenlerdir.

Hem erkeklerde hem de kadınlarda idrar kaçırma çok farklı nedenlerden kaynaklanabilir, idrar kaçırmanın tek bir nedeni ve tek bir tedavisi yoktur. Bu nedenlerin saptanması ve tedavisinde ilaç, veya cerrahi yöntemleri uyguluyoruz.

Üreter taşı tedavisi taşların sayısı, boyutları ve yerlerine göre planlanır. Genel olarak 4 mm altındaki taşlar kendiliğinden düşer. Üreter taşının 4 mm-10 mm arası büyüklükte olduğu durumlarda ise taşın kendiliğinden düşme olasılığının yarı yarıya olduğu söylenebilir. Bu büyüklükteki taşların bazıları kendiliğinden düşerken, bazı durumlarda ilaç tedavisinden yararlanılır.

4500

BEĞENİ

7863

KİŞİ

657

YORUM

1100

TEDAVİ